bu şarkıdaki kolera nakaratını neden tanrıya inanmaktan vazgeçtiğimi açıklarken sürekli ortaya atarım, sago'nun berbat davetçi vörsüne rağmen lol. çok basit ama böyle dertleri olan insanları çok kolay yakalayabilecek bir nakarat. ayrıca şöyle de bir şerhe girişeceğim. "günlerin tadı yok / güllerin kokusu burnuma gelmiyor." bunu şöyle anlıyorum: gündelik hayattan tat almak mümkün olmadığı gibi peşine düşülecek yüce bir şey de bulmak mümkün değil. kolera yazarken bunu düşünmüş müdür hiç bilmiyorum. benim yaşamaktan anladığım bu olduğundan elimde çekiç olduğu için her gördüğümü çivi sanıyor da olabilirim.
kolera'nın kesinlikle shua'nın bahsettiği şekilde bir yücelerden vazgeçme vurgusu verdiği track. bunu da verse boyunca yazdıklarıyla pekiştiriyor gibi zaten.
albüm çıktığında ilk başta müziğiyle beni yakalasa da parça, daha sonra dinledikçe ve sözlere odaklandıkça ben de aynı hissi paylaşmıştım.
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.